Home - / - Üroloji Hastalıkları

Üroloji Hastalıkları

İdrar Damlası ve İstibra

                                               Op. Dr. MEHMET ALİ HATAY
İdrar damlaması, idrar yaptıktan sonra idrarın damlalar halinde gelmesidir. Her zaman olabileceği gibi arada sırada da olabilir. Miktarı 1-2 damla veya daha fazladır. Bu durum devamlı idrar kaçırmadan farklıdır.
İdrar yaptıktan sonra idrarın damlalar halinde akması sebepleri şunlardır:

1- Normal fizyoloji idrar kaçırma. İdrar yaptıktan sonra idrar kanalında artık idrar kalır. Bilhassa erkeklerde idrar yaptıktan sonra idrar kanalında artık idrar kalır. Kadınlarda idrar kanalı kısa olduğu için artık idrar kalmaz ve fizyolojik damamla olmaz. Erkekte bu artık idrarı dışarı atmak lazımdır. Bunun içinde tarafımızdan tarif ettiğimiz gibi sıvazlama metodu uygulamak gerekir. Buna istibra denir. Yani idrarın son damlalarından kurtulmadır

İstibrayı usulüne uygun yaparsanız istibrâ bu artık idrardan kurtulabilirsiniz. İdrar gelecek gibi his ediyorsanız bu evhamdır.

İstibra isimli kitapçığımı bulursanız alın okuyun.Eminim sorunuza bu kitapçıkta çok geniş bilgi ve cevap bulacaksınız. Amacım kitap satmak değil kitabı tanıtmak. (Satma işini zaten yapamam. Sadece kitabımın yaygılaşmasını daha çok kimsenin eline ulaşmasını istiyorum.)

Bu kitapçığı yayınevinden isteyin ve alın okuyun fiyatı 1,19 KURUŞ 10 tane alıp arkadaşlarınıza dağıtsanız 10 lira yapar ki sigara parası etmez. Ayrıca sevaba ortak olursunuz. (Kitabın bilgileri aşağıdadır)

2- İdrar damlamasının hastalık boyutundaki nedenleri şunlardır:
Ürolojik nedenler: Mesane ve idrar kanalı sinir veya kaslarında bir hastalıktan dolayı olabilir. Bilhassa idrar kanalı çevresinde bulunan kasların gevşemesi ile idrar kaçırma olabilir.
Yaşlılık, üşütme, kullanılan ilaçlar, darbe, travma bunlara örnektir.
Diğer bir sebep prostat iltihabı ve prostat büyümesidir.
Büyüyen prostat idrar kanalının çalışma düzenini bozar ve idrar damlamsına neden olur. Prostat ameliyatı sonrası da idrar kaçırma nedeni de budur.
Aşırı aktif mesane mesane iltihapları, idrar kanalı iltihapları idrar damlaması nedenleridir.

Üroloji harici sebepler: 
Beyin, omurilikten gelen sinirlerin normal çalışmamasından dolayı olabilir. Bu durumda tam teşhis konulması için idrar akım hızı (Üroflow) ve mesane kapasitesi ölçüm testleri, idrar tahlili yapılmalı. Teşhis konulduktan sonra tedavi yapılır. Bunun için kullanılan özel ilaçlar vardır. Bu ilaçları bir uroloji veya nöroloji uzmanı verir.

Kitap Sipariş edilebilecek yerler:

Gonca Yayınevi
Telefon: 0212 528 5076 – 0506 7403910
E-posta: bilgi@goncayayinevi.com
Web sayfası: https://www.facebook.com/goncayayinevi  

Kitapyurdu web sipariş adresi:
http://www.kitapyurdu.com/kitap/istibra-usulu-cep-boy/38462.html&filter_name=istibra

Ayrıca, http://www.dralihatay.com/islam  websayfam üzerinden okuyabilirsiniz.

DİĞER YAZILARIMIZ:

01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
02 – Genelev Gerçeği
03 – Varikosel ve Tedavisi
04 – Masturbasyon Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz.
05 – Erken Boşalma ve Tedavisi
06 – Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
07 – Prostat İltihabı ve Tedavisi
08 – Porno ve Zararları
09 – Masturbasyon Perhizi Nedir? Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu.
10 – Böbrek ve Oruç
11 – Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabın PDF Formatı  
12 – İdrar Damlaması Ve İstibra
13 – Gerdek Gecesi
14 – Sünnet
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.

 

 

Prostat Kanseri

Prostat kanseri; prostat hücrelerin kendine buyruk, kontrolsüz şekilde çoğalmasıdır. 50 yaşın altında görülmesi nadirdir. Genellikle 70 yaşından sonra görülür. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. Erkeklerde en sık görülen kanser çeşidi prostat kanseridir.

Yayılma yolları
1- Komşuluk yolu ile çevresindeki organlara direk olarak yayılır.
2- Kan yolu; Kana karışan tümör dokuları başka organlar gidip yerleşir ve burada çoğalma yapar.
3- Lenf yolu. Vücudun lenf dolaşımı dediğim 2 ci dolaşımına karışarak yine başka organlara yayılır.

En sık yayıldığı yer akciğer, karaciğer ve kemiklerdir. Bu nedenle prostat kanserinin yayılıp yayılmadığını anlamak için bilgisayarlı tomografi, MR ve kemik sintigrafisi çekilir.

Prostat kanseri oluşum nedenleri:
1- Yaşlanmada risk artar.
2- Ailesel nedenler.
3- Irksal nedenler: Zencilerde daha fazla görülmektedir.
4- Hormonsal nedenler: Ergenliğe girmeden yumurtaları alınan yani kısırlaştırılan erkeklerde prostat kanseri görülmemektedir.
Kadınlık hormonu olan östrojen hormonunun artması durumunda (karaciğer kanseri, yaşlılıkta erkeklik hormonunu azalması durumunda prostat kanseri görülmemektedir.
Buradan çıkarılacak sonuç erkeklik hormonu dediğimiz Testosteronun artması prostat kanserine neden olmaktadır.
5- Beslenme durumu: Yağlı ve kolesterollü yiyecekler. Sigara kesin olarak nedenler arasında sayılmazsa bile bir olumsuz etkisinin olduğu tahmin ediliyor.

Prostat kanseri belirtileri:

Kanser çok defa ilerleyinceye kadar belirti vermez. Bu nedenle 50 yaşını geçen erkeklerin rutin olarak prostat muayenesi olması önemlidir.Belirtiler idrar yolu tıkanıklığına bağlı belirtilerdir.
1- Sık idrara çıkma, İdrar yaparken zorlanma, kesik kesik idrar yapma, idrarda yanma, ağrı
2- İdrarda kan görülmesi
3- Bel, kalça ağrıları
Sırt, kalça ve bel ağrısı
4- Kanlı meni.

Teşhis (Tanı)
1- Hastanın yukarıda sayılan şikayetlerin olması.
2- Kanda PSA testi (Prostat Spesifik Antijeni)
3- Prostat ultrasonu.
4- Parmakla muayene: uroloji doktorunun hastanın anüsünden parmak sokarak muayenesidir. Buna Tuşe Rektal denir. Prostat bağırsağın son kısmı ile komşuluğundan dolayı parmakla bu prostata ulaşmanın en kolay yoludur. Prostatın en kolay ve emin muayenesi budur. Bu muayenede prostatın büyüklüğü ve sert bir odak olup olmadığı tespit edilir. Günümüzde artık prostat ultrasonu olduğu için parmak muayenesi bu ultrason ile değerlendirilmektedir.
5- Ultrason. Hem prostatın hem de diğer organların ultrasonda incelenmesi kanseri yakalama bakımından önemli olabilir.
6- Tomografi ve Sintigrafi: Kanserin yayıldığı yerleri tespit etmede önemlidir.
7- Biyopsi: makattan girilerek özel bir iğne ile prostat dokusundan parça alınıp patolojide incelenmesidir.

Prostat Kanseri ve PSA (Prostat Spesifik Antijeni) ilgisi:

PSA, Prostat hücreleri tarafından üretilen bir enzim olup meninin sıvılaşmasında rol oynar.
PSA prostattan salgılandığı için PSA nın tespiti ve seviyesi hastalığın teşhisinde ve hastalığın gidişatını öğrenmede önemlidir.
Normla değeri 4 ng/ml dır. Son zamanlarda bu değerin 2,5 ng/ml kabul edilmesi ve bu değerin üzerindeki değerlerde biyopsi yapılması tavsiye edilmektedir.

PSA hakkında bilinmesi gerekenler:
PSA nın kanser harici artması
1- Parmak muayenesinden sonra PSA artabilir. Bu artış 24 saat kadar sürer.
2- İdrar yoluna sonda koymak, sistoskopi yapmak gibi travmatik nedenler.
3- Prostat damarlarında tıkanmalar
4- Prostatın iltihapları.
5- Prostatın büyümeleri.

Aşırı yorgunluk, eksersiz, aşırı cinsel ilişki, masurbasyon PSA yı etkilemez.

PSA ile yaş arasındaki ilgi:
40 – 49 yaş : 0 – 2.5 ;
50 – 59 yaş : 0 – 3.5 ;
60 – 69 yaş : 0 – 4.5 ;
70 yaş ve üstü : 0 – 6.5 ng / ml

Serbest PSA ve Total PSA birbirine oranı:
PSA Serbest ÷ PSH Total oranına bölünürse değer 0.15 den büyük olmalı. Bu oranın 0.15 ten büyük olması prostat büyümesi, 0.15 ten düşük olması prostat kanseri şüphesini artırır. Kanser teşhisi konulurken bu değerler göz önünde bulundurulur. Ama teşhis için mutlaka MR çekilmeli Bu MR prostat MR ı olmalıdır. Son teknolojide artık prostat MR ı 1-5 e kadar değerlendirme yapılmaktadır. Bu derecelendirmeyi uzman bir radyolog yapmalı. Biyopsi düşünülse bile MR la birlikte yapılmalıdır.
PSA’nın senelik artış hızı: (velocity) 0.8 den küçük olmalı. (Özel Testler yapılır)

PSA nın tek başına cevap vermediği durumlarda şunlara bakılmalıdır:
1- PSA dansity: Serum PSA değeri / TRUS ile saptanan prostat hacmi 0.15 den küçükse kanser ihtimali azalır.
2- PSA artış hızı:  6 ay içinde 3 defa PSA ölçülür. Bu artış 0.75 den küçük olmalıdır.
3- Serbest PSA ile Total PSA 0.25 ten büyükse kanser ihtimali azalır.

Kanserin gidişatı hakkında bilgi vermesi:
PSA 4 ng/ml den küçükse yayılmamış sınırlı kalmıştır.
10 ng/ml den büyük organla sınırlı
50 ng/ml den büyük lenf yolu ile yayılmış kabul edilir.

Gleason Skoru:

İğne biyopsine kanser teşhisi konulduktan ve patoloji raporundan sonra, kanser hücrelerinin görünümü, içindeki çekirdeklerin büyüklüğü ve şekline göre üreme ve yayılım hızı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan bir derecelendirme metoduna Gleasonn skoru denir:
Gleanson düşük: Kanser hücreleri daha yavaş gelişen ve yayılma kabiliyeti göstermeyendir.
Gleason Skor 2-4: Kanser hücrelerinin farklılaşma iyi.
Gleason Skor 5-6: Orta farklılaşma
Gleason Skor 7-10: Farklılaşma köyü, hızlı çoğalma ve yayılma kapasitede olan hücreler.

PROSTAT KANSERİ EVRELEMESİ

T1-T2 de kanser prostat bezinde sınırlı kalmıştır.
T3 de yakın dokulara da metastaz (yayılım) yapmıştır.
T4 de ise uzak organlara da yayılım vardır.
Eski ancak hala kullanılan bir sistem de ise:
Evre A ve B’ de kanser prostat bezinde sınırlı kalmıştır.
Evre C’ de yakın dokulara da metastaz (yayılım) yapmıştır.
Evre D de ise kemik gibi uzak organlara da metastaz yapmıştır.

PROSTAT KANSERİNDE TEDAVİ:
tedavinin ne şekilde olacağında dikkat edilecek hususlar:
1- Hastanın genel durumu.
2- PSA yüksekliği.
3- Biyopsi sonucu: Gleanson skoru değerleri.
4- Kanserin devresi.

1- Sadece takip etme.
2- Radikal prostatektomi:
3- Radyoterapi:
External Radyoterapi: Dışarıdan radyasyon ışınlarının verilmesi ile yapılır.
Brakiterapi : Prostat bezi içine radyoaktif maddeler yerleştirilerek yapılan tedavi
4- Hormonal tedavi:
Cerrahi kastrasyon:Testislerin alınması veya içinin boşaltılması
Medikal kastrasyon: Hormonlarla testisin testosteron üretimini engellemek.
5- Kemoterapi
6- Kriyoterapi
DİĞER YAZILARIMIZ
Penis Boyu Neden Önemlidir?
Genelev Gerçeği
Varikosel
Masturbasyon hakkında bilmek istedikleriniz.
Erken Boşalma ve Tedavisi
Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
Masturbasyon Perhizi Nedir Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu
Prostat Hastalıkları ve Prostat İltihabı
Porno ve Zararları
Böbrek Hastalıkları
Böbrek ve Oruç
Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabını okuyun
İdrar Damlaması ve İstibra
Gerdek Gecesi
Taş Hastalığı
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Erken Boşalma ve Tedavisi

Op. Dr. MEHMET ALİ HATAY
Erken boşalma evlilerde olursa bir mana ifade eder. Böyle olursa hastalık kabul edilir.

Yoksa kaçak, göçek, genelevde, randevu evinde evlilik dışı yapılan ilişkilerde olan erken boşalma, hastalık sayılmaz.
Çünkü bu durumlar psikolojik kaynaklıdır ve psikiyatrik hastalıktır. Stres, heyecan, sıkıtı, korku, endişe, kaygı  gibi psikolojik sebepler rol oynar.
Cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanmak korkusu ile meydana gelen erken boşalma hastalık değildir. Bunların hepsi psikolojik hastalıkların konudur ve psikolojiyi ilgilendirir. Mücadele bu bunlarla olmalıdır. Bu olayları kişi çok defa kendisi üstesinden gelmez. Bu durumda bir psikiyatri uzmanından profesyonel yardım almak lazım. Ben deli miyim? Bende bunlar olmaz, Bunların hiç bir belirtisi bende yok deyip bu profesyonel yardımı reddetmemek lazım. Çünkü hastalığınız başka türlü geçmez. 

Ayrıca mastürbasyonda erken boşalma olmaz. Çünkü masturbasyonda erken veya geç boşalmak kendi elinizde olan bir şeydir. Masturbasyonda erken boşalıyorsanız geç boşalmayı öğrenmelisiniz.
Sizdeki bu erken boşalmayı birde bu şekilde düşünün.

Evliklerin erken boşalma hastalığı nedeni %99 gene psikolojiktir. Ancak %1 lik bölüm bedensel, yapısal bozukluklardan veya organizma hastalıklarından ileri gelir.
1- Prostat hastalıkları ve prostat iltihapları, idrar yolu iltihapları idrar dış kanalını tahriş ettiği erken boşalmaya neden olabilir.
2 – Şeker hastalığında sertleşme sorunu olabildiği gibi erken boşalmaya da sebep olabilir. Çünkü sinir ve damar uçlarını bozukluğu vardır. 3- Penisin sinirsel, kas ve damar hastalıklarında erken boşalma olabilir.

 Psikolojik nedenler:
1- Ergenlik ve gençlik çağlarında yapılan mastürbasyonlar. Nadir olsa da erken boşalmaya neden olabilir.

2- Hanımına çok ilgi duyan, çok aşırı duygulu kimselerde, heyecanlı kişilerde erken boşalmaya olabilir.
3- Uzun süreli yapılan cinsel perhiz sonucu meydana gelen erken boşalma normal kabul edilebilir

Tedavi:
Tedavide cinsel eğitim ve erken boşalmayı kontrol etmek önemlidir. Bunu nasıl yapacağını öğrenmelidir.

Hastalığı kabul edip psikiyatri uzmanına başvurmak önemlidir.
 Psikiyatri uzmanı hastalığın durumuna duruma göre psikanaliz ve ya psikoterapi yapar. Ayrıca ilaç tedavisine de başlayabilir. Bu hastalık için kullanılan ilaçlar var. Ama tavsiyemiz bu ilaçları doktor kontrolünde ve kullanma talimatına göre kullanmanız.
Gene bu amaçla kullanılan sprey ve pomatlar var. Doktorunuz bunları vermişse tarife göre kullanın. Çünkü yan etkileri olan bu ilaçlar cinsel isteksizlik gibi sonuçlar doğurabilir.  

Erken boşalmasını engellemek için çeşitli yöntemler ve metotlar uygulanmaktadır. Erkeğin erken boşalmayı önleyecek bazı metot ve eksersizler şunlardır:

1- Kegel Eksersizi: Penis kökü ve anüs kaslarının çalıştırma eksersizleridir. %60-70 faydalıdır.
https://www.google.com/search?q=kegel+eksersizleri&client=aff-maxthon-maxthon4&channel=t24 

2- Masters ve Johnson Metodu: Birleşme anında yapılacak bazı hareketlerdir.
https://www.google.com/search?q=Masters+ve+Johnson+Metodu&client=aff-maxthon-maxthon4&channel=t24

Bu metotlar ve eksersizler hakkında detaylı bilgi bu linklerde bulabilirsiniz.

DİĞER YAZILARIMIZ 

01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
02 – Genelev Gerçeği
03 – Varikosel ve Tedavisi
04 – Masturbasyon Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz.
05 – Erken Boşalma ve Tedavisi
06 – Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
07 – Prostat İltihabı ve Tedavisi
08 – Porno ve Zararları
09 – Masturbasyon Perhizi Nedir? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu.
10 – Böbrek ve Oruç
11 – Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabın PDF Formatı  
12 – İdrar Damlaması Ve İstibra
13 – Gerdek Gecesi
14 – Sünnet
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html
Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.

 

Empotans (Sertleşme Sorunu)

Sertleşme Sorunu Sebepleri
Op. Dr. MEHMET ALİ HATAY

  1. Hormonal Nedenler: Beyin ve testis dokusunun salgılamış olduğu hormonların eksiklikleri. Testosteron (erkeklik hormonu), Prolaktin ve FSH (yumurtayı uyarıcı hormon) eksikliği sertleşme den sorumlu hormonlardır.
  2. Guatr ve tiroit bezi hastalıkları dolaylı olarak sertleşme sorunu yapabilir.
  3. Norojenik Nedenler: Beyin ve omurilikten gelen sinirlerin penis kaslarını çalıştırmaması sonucu meydana gelir. Bu sinirlerin alkol, şeker hastalığı, vitamin yetersizliği gibi etkenlerden dolayı yapısal bozukluklarda penis sinir, kas ve damar çalışma düzenini bozar.
  4. Damarsal Nedenler:
    4.a. Atardamar sebepleri: Penise gelen kan miktarının azalması sonucu olur. Bir penisin sertleşmesi için penis kan akımının 7 kat artması gerekmektedir. Tam sertleşmede damar basıncı 100 mmHg dır. Bu kanın gelmesini engelleyen damar cidarının kalınlaşması veya herhangi bir seviyede tıkanıklık sertleşme bozukluğuna neden olur.
    4.b. Toplar Damar Sebepleri: Sertleşmede toplar damarlarında rolü büyüktür. Bu damarlarda kan birikmeyecek olursa sertleşme olamayacağı gibi erken boşalma gibi şikâyetlerde meydana gelir.
  5. Psikolojik Sebepler: Performans kaygısı, başarısızlık korkusu, ön sevişmenin kısıtlılığı, travmatik cinsel deneyimler, bozuk aile ilişkileri, ortam şartları uygunsuzluğu, utangaçlık, çekingenlik, kültürel özellikleri, cinselliğe bakış açısı, eşiyle ilişkisi, işyerindeki problemler, sertleşme sorununa neden olan psikolojik nedenlerdir.
  6. İlaçlar: Tansiyon için kullanılan ilaçlar bu duruma sıklıkla yol açar. Bazı kalp krizi önleyici ilaçlar, idrar söktürücü ilaçlar, depresyon önleyici ilaçlar, sinirleri yatıştırıcı bazı ilaçlar, bazı hormon ilaçları sertleşme sorununa neden olur. Uyuşturuculardan kokain, eroin, marihuana sertleşme problemine neden olur.
  7. Ayrıca sigara damar sertliği yaparak, alkol sinirlerin yapısını bozduğundan dolayı empotans nedendir.
  8. Alkol sinir uçlarını bozduğu için beyinden gelen uyarılara cevapsız kalan penis sertleşme sorunu yapar.
  9. Dış müdahale ile meydana gelen empotans: Karın büyük ameliyatları, böbrek nakli, şua tedavileri, bel fıtıklarının ameliyatları, mide barsak ameliyatları, prostat kanserlerinden sonra prostatın tümden çıkarılması., penis ameliyatları sonucu empotans meydana gelebilir.
  10. Diğer Hastalıklar:
    Şeker hastalığı: Sertleşme problemi yapan en sık görülen hormon hastalığıdır. Hem sinirleri hem de damarları bozarak olumsuz etki yapar.
    Kolesterol damar sertliği yapığı için sertleşme sorunlarına neden olur.
    Kan hasatlıkları, kansızlık, aneminin bazı şekilleri sertleşme sorunu yapar.
    Böbrek hastalıkları: Böbrek yetmezliği nedeni ile diyalize (Böbrek makinesi) giren hastaların % 50 sinde empotans meydana gelir. Kanda erkeklik hormonunu düşmesi ve birçok ilaç kullanımı nedeni ile olur.
    Diğer hastalıklar: Kalp krizi geçirenlerde, safra kesesi ameliyatı olanlarda, Karaciğer hastalığı olanlarda, bazı kanser hastalıklarında sertleşme problemleri olur.

Sertleşme Probleminin Tedavi nasıl yapılır?

Tedavi her şeyden önce nedene yöneliktir.

  1. İlaçlar: Atar damar yetersizliklerinde damar içerisine damar büzücü ilaçlar verilir. Amaç daha çok kan gelmesi ve kanın penis içerisinde daha çok kalmasını sağlamaktır. Birleşmeden hemen önce yapılır. 30 dakika ile 1 saatlik sertleşme sağlanır. Bu da amaca uygundur.
  2. Vakum yöntemi: Vakum meydana getiren bir alet ve kavanoza benzeyen bir aygıtın içerisine penis konulur. Aletin vakumu sayesinde kan penis içerisine dolar. Bu sırada penis kök kısmına elastik bandajlar yerleştirilerek kanın geri kaçması önlenir. Yapılan bu işlem penisin sertleşmesini sağlar. % 60- 70 başarı sağlasa da kullanımı pratik değildir. Yan etkileri fazladır.
  3. Cerrahi Yöntemler: Şayet damar darlığı varsa ameliyat ile bu giderilir. Şant ameliyatları denilen bazı ameliyatlar ile penisin içyapısındaki damarlar karnın çeşitli damarları ile ağızlaştırılarak penisin daha çok kanlanması sağlanır.
  4. Penis Protezleri: Protezden önce mutlaka diğer metotlar uygulanmalı ve sonuç alınamazsa denenmelidir. Penis içerisine takılan çok çeşitli protezler vardır. Hidrolik prensiplerine göre çalışan protezler de vardır. Protezin bir ucuna balon konulur.Alet içerisinde sıvı vardır. Penisin sertleştirmek istendiği zaman bu balon pompalanarak protez şişirilir ve sertleşme sağlanır.
  5. Hormonsal Tedavi: Erkeklik hormonu ve diğer hormonlar ancak bu hormon yetersizliğinde kullanılır.
  6. Psikolojik Tedavi: Psikoanalitik, hipnoz, davranış bozukluğu tedavileri bir psikiyatrisi uzmanı yardımı ile sağlanır. Eşi ile birlikte yanlış bildikleri bir şey varsa bunun doğrusu öğretilir.
  7. İlaç tedavisi: Günümüzde bu amaçla kullanılan ilaçlar vardır

Özetleyecek Olursak:

Sertleşme nedenleri 3 ana başlık altında toplanır.

  1. Patolojik: Penisin damar veya yapısal bir bozukluğu.
  2. Fizyolojik: Penis fonksiyon bozukluğu.
  3. Psikolojik: Stres ve heyecan gibi sebepler

Bu sebeplerin ayrımını yapmak için bazı tetkik ve tahlillere ihtiyaç vardır. Sertleşme şikâyetleri olan kimselerde hemen psikolojik teşhisi konulmamalıdır. Yapılabilecek tetkik ve tahliller şunlardır. Penis doppler ultrasonu, penisin uyaranlara cevap verme testleri, kanda bilhassa testosteron hormonu olmak üzere bütün hormon tahlilleri, geniş biyokimya ve kan sayımı tahlili.

Bu tetkik ve tahlillerde bir şey bulunursa tedavi buna göre yapılır. Ama bir şey tespit edilmezse psikolojik kabul edilir. Bu durumda da bir psikiyatri uzmanından yardım alınır.

DİĞER YAZILARIMIZ:

01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
02 – Genelev Gerçeği
03 – Varikosel ve Tedavisi
04 – Masturbasyon Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz.
05 – Erken Boşalma ve Tedavisi
06 – Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
07 – Prostat İltihabı ve Tedavisi
08 – Porno ve Zararları
09 – Masturbasyon Perhizi Nedir? Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu.
10 – Böbrek ve Oruç
11 – Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabın PDF Formatı  
12 – İdrar Damlaması Ve İstibra
13 – Gerdek Gecesi
14 – Sünnet
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.
14 – Sünnet
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.

 

Varikosel

Op. Dr. Mehmet Ali Hatay

Varikosel; Testisi saran toplayıcı damarların genişlemesi ve içerisinde kanı toplanmasıdır. Bu toplana kan testisin ısısını artırır ve sperm kalitesini bozar. Büyük oranda sol tarafta olur. Çok az olarak her iki tarafta veya sağ tarafta görülür. Varikosel hastalığın önemi kısırlık yapmasıdır.
Varikosel bir damar hastalığı ve damarın yetersizliğidir. Bazen testis travmalarından sonra ortaya çıkar. Ama en sık neden çok ayakta durmaktır. Fırıncılarda, berberlerde sık görülür. En sık geneç erkeklerde görülür. 30 yaşından sonra ve ergenlik öncesi nadirdir.  

Varikosel çeşitleri:
 

Varikosel klinik, tahlil ve ultrason sonucunda göre derecelendirilir.
1. Derece varikosel: Klinik varikosel de denir. Damarlar çok az ele gelir. Sperm tahlili normal, doppler ultrasonda damar genişliği çok azdır.
2. Derece varikosel: Damarlar ele gelir, sperm tahlilinde az bozulma vardır, Doppler ultrasonda damar genişliği fazladır. Genellikle 2-3 mm dir.
3. ve 4. Derece varikosel: Damarlar geniş ve kalın olarak ele gelir. Sperm tahlilinde bütün değerler çok bozulmuştur. Ultrasonda damar genişliği çok olup 3mm den fazladır.
Varikoselin diğer derecelendirmesi şudur:
1- Stop tipi varikosel: Valsalva manevrası yani ıkınma ile yapılan harekette reflü akımı (Geri akım, kaçak) testis damarı içindeyse ve akım olmuyor, hareketsizse stop tip varikosel diye adlandırılır, Genellikle Grade 1 derecelendirmesine uyar ve klinik varikosel olarak adlandırılır. Ameliyat kararı spermiogram tahliline göre konur. Çok defa acil bir ameliyata gerek kalmaz.
2- Şant tipi varikosel: Testis damarı içindeki venöz kanlanma vardır. Valsalva manevrası ile devamlı reflü vardır. Buna da şant tipi varikosel denir. Klinik olarak Grade 2-3 derecelenmesine uyar. Sperm değerleri çok defa düşüktür, ve ameliyat edilmesi gerekir.

Belirtileri:
Vakaların çoğu belirti vermez. Ömür boyu süren ve evlenip çocuğu olan varikosel hastası çok fazladır. Bazen ağrı yapar, testiste çekilme hissi verir. Bilhassa ayakta dururken ve sıcakta damarlar belirginleşir ve ele gelir. Hasat ağrı ve damarların eline gelmesi şikayeti ile doktora başvurur. Çekline doppler ultrasonda teşhis konulur. El ile teşhi çok defa yeterli olurken bazen tecrübeli doktor bile yanılabilir. Doppler ultrasonun çekilme sebebi hem reflü yani kaçak kan var mı hemde damarların çapını ölçmek içindir. Çünkü sperm tahlili ile birlikte ameliyata karar verilecek kriterler bunlardır.

Tedavi:
Hasta evli çocuk sahibi ve bir şikâyeti yoksa sperm değerleri iyiyse koruyucu tedbirler ile hastalık tedavi edilir. Fakat hiçbir zaman unutulmamalıdır ki varikosel ilerleyici ve eninde sonunda kısırlık yapan bir hastalıktır. Ameliyat erken yapılırsa testis hücreleri kurtarılacağı için iyidir.

Ameliyat:
Basit bir ameliyattır. Sabah ameliyat olan hasta akşamüzeri taburcu olabilir. Ameliyattan 2 saat sonra su ve yiyecek serbesttir.

Ameliyat 20 dakika sürer. Mikro cerrahi 40-45 dakika daha uzun sürer. Masa başı işi olanlar 3 gün sonra iş başı yaparlar. Normal işi olanlar 5-7 gün sonra iş başı yapar. Spor, futbol veya ağır sporlara, fitness için 2 ay sonra izin verilir.
Bölgesel uyuşturma ile gerçekleştirilir. Çok defa narkoz vermek gerekmez. Bu kararı narkoz doktoru hastanın durumuna (Kalp, akciğer) ve kan tahlillerine göre verir.
Ameliyat 2 şekilde yapılır.
Klasik: Ameliyat için kasık bölgesinin üzerinden açılır. Genişlemiş toplardamarlar bağlanır.
Mikro cerrahi: Yine kasık kanalından açılır. Bu defa mikroskop altında atar ve toplardamar ayrımı yapılarak damarlar bağlanır.​ Son zamanlarda mikro cerrahi ile ameliyat yapılmasının daha avantajlı olduğu kongrelerde sunulmaktadır. Bu kararı biraz da ameliyat yapacak doktora bırakılması daha iyidir. Sebebi de her varikosel aynı olmamaktadır. Ameliyat sonrası tohum hücreleri tahlili 3 ay sonra tekrarlanır ve sonuç değerlendirilir. Bazen varikosel ameliyat kısırlık yönünden sonuç vermemektedir. Bunun sebebi; Kısırlık sebebinin sadece varikosel olmamasıdır. Kısırlık sebebi sadece varikoselse sperm değerlerinin düzelme ihtimali %80 dir.

Varikosel hakkında sık sorulan sorular:  

Tedavide ameliyat şart mıdır?
Her varikoselde ameliyat şart değildir. Sperm tahlili normal, şikayetleri olmayanlar ve bekârlarda ameliyat ertelenebilir. Ama varikosel ilerleyici bir hastalık olduğu için kontrol 6 ay da bir veya 12 ayda bir sperm tahlili yapılır. Evli, çocuk isteyen çiftler, varikoseli ileri derece olanlarda ameliyat gerekir.

Ağrı için hiçbir zaman ameliyat olmamalıdır. Çünkü ameliyat sonrası ağrı devam edebilir.
 
Ameliyat sonrası ağrılar ve şişlik ne kadar devam eder ?
Ameliyat sonrası ameliyata bağlı şişlik veya ağrı çok defa görülür. Ağrının nedeni açıklanamazsa da şişlik damar ve sinir düzenini bozulmasından dolayısı ile kan akımının zorlaşmasında ileri gelir. Ameliyatın erken döneminde ödem (cilt altına sıvı toplanması) normaldir. Bu şişlik 15 gün veya 1 ay kadar devam edebilir. Bu süre içerisinde ağrı olabilir. 1 aydan fazla devam eden ağrılar ve şişlik için tekrar kontrol etmek gerekir. Su veya kan toplanması, iltihap, cilt altı sıvının artmış olması gibi sebepler araştırılır. Bunun için ultrason çekmek gereklidir.

Ameliyat sonrası damarlar elime geliyor neden?
Varikosel ameliyatında damarlar çıkarılmaz. Sadece damarlar bağlanır ve erimeye bırakılır. Erimesi de kişinin bünyesine. Yapısına ve yapılan ameliyatın durumuna, damarları bağlamak için kullanılan ipliğin cinsine göre. Dikişin erime süresi genellikle 1 ay sürer. Bazen erime bazen 2-6 ay sürebilir. Damarlar kaybolmazsa bile önemli değildir. Sadece estetik bakımından biraz sıkıntı olsa da önemli değildir. Önemli olan sperm değerlerinin düzelmesidir. Sperm değerlerine olumsuz etki yapmaz, ağrıya da neden olmaz. 

Hangi tip ameliyat olmalıyım?
Aslında her iki ameliyat arasında çok büyük bir fark yoktur. Amaç varisleşmiş toplar damarları bulup çıkarmaktır. Mikroskopla yapılan ameliyatta damarlar daha iyi görüneceği için daha iyidir. Varikoselin tekrarı (Nüks) mikroskopla yapılan ameliyatta ihtimal biraz daha azdır. Ama mikroskop ameliyatta nüks olmayacak diye bir şey yoktur. Bu seçimi birazda doktora bırakmak iyi bir şeydir.

Ameliyat sonrası nelere dikkat etmelidir ?
Çok ayakta durmamalı, uzun süre oturup kasıkları bükülmüş vaziyetine getirmemeli. Ağır kaldırmamalı. Zorlayıcı hareketler yapılmamalı. Ikınma zararlı olacağı için kabızlıktan kaçınılmalı. Bol su ve posalı yiyecek yenmeli. Ikınma, öksürük ve hapşırmadan korunmalı. Bunlardan korunamıyorsanız elinizi yara yerine koyup sonra öksürülür. Böylece karın içi basınç yara yerine zarar vermez.

Ameliyat sonrası çok ayakta durmak, çok oturmak ağır kaldırmak, ağır spor yapmak, futbol oynamak, üşütmek, motosiklet, bisiklete, traktör gibi sarsıntı yapan araca binmek ağrılar tetikler. Bunlara dikkat etmelisiniz. Ayrıca ağrı için ilaç kullanmanız gerekecek.

Bisiklete, motosiklete traktöre binilmemeli. Çünkü sarsıntılar ameliyat yerine zarar verir.
Bilhassa ayakları ve kalça üşütmemeli. Ağır spor ve futboldan en aşağı 2 ay uzak durmalı. Bundan sonra yine de çok yorulmamaya dikkat edilir. Futbolda testise veya kasığa bir tekme gelme ihtimalini unutmayın. Bu ameliyat yarasına ve testise normal halden daha çok zarar verebilir.

Cinsel faaliyetler (Masturbasyon ve cinsel birleşme) en erken 20 gün sonra başlanılmalı. Şayet daha önce olursa yara açılması, iltihap kapma gibi yara yerine zararı verebilir. Bu durumlar spermlere veya testis işlevine zararı olmaz. Gece rüyada boşalma veya kendiliğinden boşalmanız ameliyat veya testisin fonksiyonuna zarar verici bir etkisi yoktur. Banyoyu dikiş alındıktan 1 gün sonra yapılması iyi olur. Şayet çok kirlenildiği düşünülürse yaraya gelmeyecek şekilde lifle ve sabunla vücut silinir.

Doktorunuzun verdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Sperm tahlili en erken 3 ay sonra yapılmalı. Bunun nedeni testis her 3 ayda bir sperm üretir. 6 aylık tahlilde iyi olur.
Testis ve torbanın hareketini önleyen kot gibi dar pantolonun giyilmez. Kot pantolonunu bir diğer negatif etkisi yazları sıcak kışları soğuk tutuğu için testisin ısısını bozar. Ayrıca çok sert kaba ve kalın kumaş olması nedeni ile testisin havalanmasını önler.

Ameliyat sonrası spermde düzelme olur mu? Kısırlık giderilir mi?

Şayet kısırlık varikoselden ileri geliyorsa varikosel ameliyatlarında başarı şansı %80 dir. Ama kısırlığın nedeni başka şeylerse kısırlık kaybolmamaktadır. Fakat çok defa sperm değerleri, hareketlilik ve sayısı artmaktadır. Değerler hakkında kesin bilgi almak için spermiogramı ameliyattan 3 ay sonra yapılması gereklidir. Çünkü testis yeni sperm üretimi ancak bu periyottan sonra tamamlamaktadır.

Varikosel tekrarlarsa yani nüks olursa 2. ameliyatı olmalı mıyım?
Ben ikinci ameliyatı tavsiye etmiyorum. Neden? Çünkü çok defa sonuç vermiyor.
Zaten ilk ameliyatta damarlar bağlanmıştır. Ama ameliyat hatası olarak bağlanamamış damar varsa bunun için bir şey denmez. Belki ilk ameliyatta görülmeyen veya bağlanması unutulan bir damar varsa o bağlanır. Bu da uzak bir ihtimaldir. Ama 2. Ameliyatı yapan bir çok doktor var ve bunun faydasına inanıyor. Tercih sizin ve doktorunuzun.
Evliyseniz sperm değerlerini düzeltecek ilaç denenir. Son çare aşılama veya tüp bebektir.
Bekarsanız İlaç takviyesi yapılır evleninceye kadar beklenir sonra durum değerlendirilir..

DİĞER YAZILARIMIZ:

01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
02 – Genelev Gerçeği
03 – Varikosel ve Tedavisi
04 – Masturbasyon Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz.
05 – Erken Boşalma ve Tedavisi
06 – Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
07 – Prostat İltihabı ve Tedavisi
08 – Porno ve Zararları
09 – Masturbasyon Perhizi Nedir? Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu.
10 – Böbrek ve Oruç
11 – Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabın PDF Formatı  
12 – İdrar Damlaması Ve İstibra
13 – Gerdek Gecesi
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.

 

Taş Hastalıkları

Üriner sistem taş hastalıkları çok eskiye dayanan bir hastalıktır. M.Ö 4800 yıllarından beri bilinmektedir. Eski Roma’da, Yunan, Çin, Mısırda bilinmektedir. Fakat bilinen hastalığın kendisidir. Maalesef hastalığın oluşumu hakkında bugün bile tam bir açıklayıcı bilgiye sahip değiliz. Bunun nedeni taş hastalığı oluşumu tek bir nedene bağlı olmayıp bir çok faktörlerin bir araya gelmesidir.

Oluşum Nedenleri ve Sıklığı: 

En çok 30 ile 60 yaşları arasında görülür. Çocuklarda nadirde olsa yaşlıların geçmişinde ve çocukluklarında taş düşürme hikayeleri vardır. Devamlı taş yapan bünyelerin %67 sinde 1.5 ila 8 yıl içerisinde tekrardan taş oluşumu meydana gelir.

Her 3 erkek hastaya karşılık bir kadında görülür. Yani erkeklerde daha fazladır. Bu durum hormonların sebebiyet verdiği zannedilmektedir. İdrar ile kalsiyum atılımın taş oluşmasında etkisi vardır. Bu nedenle böbreklerin kalsiyum atılımındaki bir bozukluk bazı faktörlerin birleşmesi ile birlikte taş oluşumuna neden olur.

Genetik olarak taş oluşumu üzerine yapılan araştırmalarda direk taş oluşumuna bir sebep bulunamamış olsa da, böbreğin kalıtımsal bazı bozukluklarında taş meydana gelebilir.

İklim ile taş arasında bir ilgi olmamasına rağmen sıcak iklimlerde terleme ile sıvı kaybı çok olacağından ve idrar daha koyu atıldığından dolayı taş oluşum riski artar. Taş hastalığının daha ziyade yaz aylarında olmasının nedeni budur.

Su alımının çok olması taş oluşumunu azaltır. Bol su alma ile idrar miktarı aratacağından dolayı idrarda taşa sebebiyet veren tortuların atılımı artar. Böylece tortular böbrek ve idrar yollarında kalmayıp dışarı atılırlar. Sıcak memleketlerde suyun daha fazla içilmesin gerektiği böylece kendiliğinden ortaya çıkar.

Taş oluşumuna neden olan kalsiyum, fosfat, oksalat, pürin gibi maddelerin fazla alınması veya vücudun bunları üretip böbrek yolu ile atması ile taş oluşumuna sebebiyet veren başlıca nedenlerdendir.

Coğrafik olarak taş hastalığı bazı ülkelerde daha fazla görülmesine neden olur. Taş hastalığının tortuya göre de ülkelerde oranı değişir. İskandinavya ülkeleri Akdeniz , Kuzey Hindistan, Pakistan taş hastalığının sık görüldüğü yerlerdir. Fakat bu ülkelerde görülmesi tek bir sebebe bağlı değildir. 

Mesleğin önemi de vardır. Büro işleri  yapıp daha ziyade oturarak işini yapan kimselerde, yüksek sıcaklıkta çalışanlarda daha fazla görülmesine karşılık tarım ile uğraşan köylülerde tarım işçilerinde daha azdır.

Bu etkenlerin hiç birisi tek başına etki etmez. Taş oluşumunda ancak bir çok etkenin birleşmesinden meydana gelir.

Taş oluşumunu kolaylaştıran ve hazırlayan etkenler:
1- İdrar asit baz dengesinin değişmesi
2- 
İdrar yolları iltihapları
3-İdrar yollarının doğuştan gelen yapısal bozuklukları
4-İdrar akımının azalması ve idrarın göllenmesi
5-İdrar yollarındaki sonda gibi yabancı cisimler.
6- 
Tümörler veya kan pıhtıları

Taş Yapısı:
Taşlar tortuya göre çeşitlilik arz eder. Kalsiyum oksalat, kalsiyum fosfat, magnezyum amonyum fosfat, Kalsiyum oksalat-fosfat, karbonat karışımları şeklindedir. Ayrıca vücudun yapmış olduğu metabolizma arıkları taşları vardır. Bunlar ürik asit, sistin, ksantin taşlarıdır.
Dünyada en çok görülen taşlar kalsiyum oksalat, kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfatın karışımı taşlardır. Taş dış görünüşüne göre de farklılıklar gösterir.
Küçük taşlar. Etrafı düzgün ve çok sert olan taşlar. Buğday tanesi veya mercimek gibi olan taşlardır. Etrafı düzensiz üst üste binmiş tanecikler şeklinde olan taşlar. Aynı dut kurusu şeklinde görülür.
Kenarlarında ince uzun çıkıntıları olan yıldız veya ahtapota benzer taşlar. Renkleri koyu kahverengi ve siyahtır.

Taşın yerleşimi:
Taş idrarın süzüldüğü yerden idrar çıkışına kadar olan kısımda her hangi bir yerde olabilir. En önce taş böbreğin küçük havuzcuğunda görülür. Şayet küçükse burada kalmaz ve büyük havuzcuğun geçer. Buradan da ilerler ve idrar kanalına boyunca devam eder. Büyük taş havuzcuk içerisinde kalır ve burada daha da büyür. İdrar akımının ve idrar kıvamının bu yerleşimine etkisi çok fazladır. 

İdrar yollarında taşın çok zor geçebileceği 3 darlık vardır.

1- Böbrek ile idrar borusunun birleştiği yer. En sık yerleşim burasıdır. Böbrek içindeki taşlar pek ağrı vermediği halde idrar borusuna geçen taşlar çok şiddetli ağrılara neden olur.
2- Kasık bölgesinin hemen üzerindeki darlık. Bu bölgenin anatomik özelliğinden dolayı idrar borusunun burada bir darlığı vardır. Çok sık olmamakla birlikte taşlar buraya takılır.
3- İdrarın dış çıkış deliği: En dar yer burasıdır. Çok defa taş buraya takılı kalır ve idrar yapımını tamamen keser.

Belirtileri:
AĞRI: Kural olarak taş ne kadar büyükse ağrı o kadar azdır. Böbreğin iç ceplerine yerleşmiş taşlar küçükte olsa ağrı yapmaz. İdrar borusuna geçen taşlar çok ağrı yapar.
Ağrılar karakterlerine göre 2 şekilde olur. Ya bıçak saplanıyor tarzında çok şiddetli ağrı veya daha küt orta şiddetli ağrılar. Ağrı devamlı olmaz. Aniden başlar gittikçe artar en üst seviyeye gelince azalır. Sonra tamamen kesilir. Hasta bu arada rahatlamıştır. Sonra belli bir zaman geçince gene şiddetli ağrı başlar gittikçe şiddeti artar.
Ağrının yerleşimi taşın yerleşimine paralellik gösterse de bazen böbrek taşları kasıklara, bacak iç yüzüne ve hayalara yansıyan ağrılara neden olur. Böbrek ağrıları yanlarda duyulur. Kuşak tarzı ağrılardır. Sırta ve bele doğru yayılır. Bu bölgelere el ile vurmak ağrının şiddetini artırır.
İDRARDAN KAN GELMESİ: Taşın böbrek ve idrar yollarındaki duvarda meydana getirmiş olduğu tahrişe bağlıdır. Taş duvarı çizer, açılan küçük damarın çeperinden kanama başlar. Kan miktarı ile taşın büyüklüğü arasında ilişki yoktur. 1-2 damla kan bütün idrarı kırmızıya boyar. Kan bazen gözle görülür çok defada sadece mikroskopta görülür.
BULANTI KUSMA: Taşın etkisi ile değil ağrının etkisi ile meydana gelir. her taş vakasında olmadığı halde bazen çok şiddetlidir. karın zarının gerilmelerine bağlıdır. Ağrının şiddetine bağlı olarak barsak hareketleri durur. Bağırsaklarda çalışmayınca bunun da ağrısı başlar ve tabloya kusmalar eklenir.
İDRARDA YANMA:İdrar iltihabı varsa olur. Bunun anlamak için idrar tahlili yapılır.
ATEŞ:Ancak böbrek iltihabı veya idrar yollarında başka bir yerde iltihabı bir oluşum varsa ateş olur. Çok defa yüksek bir ateş değildir.
İDRARIN KESİLMESİ: Taş idrar yolunu tıkayacak bir yerde kalırsa idrar kesilmesi olur. Bu ya tam bir kesilmedir veya yarım kesilmedir.. Tam kesilmede acil olarak idrarın drenajını sağlamak lazımdır.

Tetkikler:
İdrar ve kan tahlillerinden sonra yapılacak en iyi tetkik idrar yolları filmleridir.

Düz film: Taş hakkında kabaca bilgi verir. Taşın yerini ve büyüklüğünü gösterir. İlaçlı Film (Renkli film-yağlı film): Düz filmden daha fazla bilgi içerir. Kontrast bir maddenin (İyot) damar yolu ile verilmesi ve belirli dakikalar sonrası çekilmesi ile elde edilen filmdir. 7-15-30-45-60 dakika sonraları çekilmek üzere 6-7 filmden ibarettir. Düz filmde görülmeyen taşları ortaya çıkardığı gibi böbreğin süzme fonksiyonunu gösterir. Böylece taşın böbreğe bir zarar verip vermediği anlaşılmış olur.
Ultrasonografi: Taşın yerini, büyüklüğünü gösterir. Yalnız idrar borusundaki taşların görülmesi kolay değildir. Çok defa görülmez. Ayrıca bir taşın görüle bilmesi için 5 milimden büyük olması lazımdır. Bunun yanında idrar kesesi ve böbrek içindeki taşları çok güzel gösterir. Böbreğin yapısı hakkında da bilgi verir.Tomografi: Ultrasonun daha gelişmiş halidir. Böbrek ve idrar yollarını milimetrik kesitler halinde inceler.
MR: Ultrason ve tomografinin yetersiz kaldığı durumlarda MR vçekilir.

Tedavi:
Bir taşı tedavi etmek için şu kriterlere dikkat etmek lazımdır:
Taşın sayısı, yeri, yapısı, Böbreğin çalışması, böbrek yapı bozuklukları, Böbreğin normal anatomik yapısı, Böbrek dışı etkenler: Belin durumu, damarların durumu.

Tıbbi Tedavisi:
Bugün için taşı eritecek bir ilaç yoktur. Halk arasında kullanılan mısır püskülü, limon çayı v.s faydasızdır. Zararı olmadığı için kullanıla bilinir. Düşecek taş zaten su içme ile de düşer. Ancak taşın cinsine göre mesela kalsiyumlu taşlarda kalsiyum alımı azaltıla bilinir.

Taş kırma:
1980 yılından beri uygulanmaktadır. Ses dalgalarını bir şok dalgası haline getiren bir aygıt tarafından taşın kırılmasıdır. Ağrısızdır. Sadece taşa etki eder böbreğe kötü bir etkisi yoktur.

2 cm lik taşlara çok iyi tesir eder. 3 cm lik taşlara ve sistin gibi çok sert taşlara etkisi yoktur. Ayrıca taş büyüdükçe verilecek şok dalgası daha fazla olacağı için zararlı olabilir. Taşı bir seansta kırmak mümkün olmayabilir. Kırılan taş parçaları idrar yolunu tıkayabilir. Bu nedenle taş kırmadan sonra kontrol filmleri çekilmeli, su alımını artırmalıdır.
Yan etkileri şunlardır; Çarpıntı, böbrek kanaması, radyasyona maruz kalma, bazen tansiyon yüksekliği. Her ne kadar bu yan etkileri olsa da ameliyattan daha üstün avantajları vardır. 

Cilt altından Ultrason yardımı ile taş çıkarma:
Cilt altından bir tel vasıtası ile kamera yerleştirilir. Sonra taşa müdahale edilir. Buradan verilecek elektrik akımı ile sıvı ortamında kabarcıklar oluşturulur. Bu kabarcıkların çarpışması ile şok dalgaları oluşur ve taşı kırar. Diğer bir yolda elektrik dalgası yerine Lazer ışını verilerek taşın parçalanması sağlanır.

Ameliyat:
Taş kırma veya taşın tıbbi tedavisinde başarılı olamayan vakalar ameliyat edilir.

a) Böbrek harâbiyeti varsa
b) Taş çok büyükse, şekli girintili çıkıntılıysa
c) Taşın takıldığı yer  geçemeyecek kadar darsa,
d) Şiddetli iltihap varsa. 
Ameliyata karar verilir.
DİĞER YAZILARIMIZ:

01 – Penis Boyu Neden Önemlidir?
02 – Genelev Gerçeği
03 – Varikosel ve Tedavisi
04 – Masturbasyon Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz.
05 – Erken Boşalma ve Tedavisi
06 – Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
07 – Prostat İltihabı ve Tedavisi
08 – Porno ve Zararları
09 – Masturbasyon Perhizi Nedir? Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu.
10 – Böbrek ve Oruç
11 – Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabın PDF Formatı  
12 – İdrar Damlaması Ve İstibra
13 – Gerdek Gecesi
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Daha Geniş Bilgi, hastalığınız hakkında bilgi alma ve soru sormak için:
Dr. Ali HATAY’in Hasta Odası Soru ve Cevap Panosunu kullanabilirsiniz.

 

Böbrek Hastalıkları

1. BÖBREĞİN DOĞUMSAL YAPI BOZUKLUKLARI: 

1- Her İki Böbreğin Olmaması: Bu durumda bebek ölü doğar. Tek Böbreğin olmaması sık değildir. Erkeklerde daha fazladır.
Fazla Sayıda Böbrek: Çok nadirdir. Üç veya dört tane olabilir,
2- Düşük Böbrek: Böbrek normal yerinde değildir. Kasığa kadar inebilir. Ağrılara neden olur. Film ve tomografi ile teşhis konur. Gerekirse böbrek asma ameliyatı ile böbrek yerine konur.
3- At nalı Böbrek: Her iki böbreğin karın bölgesinde alt uçlarının bileşmesi ile meydana gelir. Çok defa belirti vermez. Tesadüfen film çekilmesi ile görülür.
4- Çok Kistli Böbrek: % 80-90 her iki tarafta görülür. Böbrek aynı büyüklükteki kistler tarafından kaplanmıştır. Kistler ( içi su dolu kesecikler) İltihaplanırsa ağrı, ateş idrarda kan ve idrar yanması görülür. Bazı durumlarda tansiyon yükselmesine neden olur.

2. BÖBREĞİN İLTİHAPLARI:
Böbreğin adi mikropları ya tüm böbreği kapsar veya yerel olarak kalır. Daha ciddi vakalarda böbrek çevresine de yayılabilir.
Mikroplar Böbreğe Üç Yolla Gelebilir:

1-Kan Yolu: Çok defa bir boğaz iltihabında veya vücutta herhangi bir odakta kan yolu ile böbreğe gelen mikroplar böbrek iltihabına neden olur.
2-İdrar Yolu: İdrarda iltihap varsa, idrar yollarına takılan sonda vs. gibi nedenlerle buradaki mikroplar böbreğe ulaşır.
3-Böbrek: İdrar borusu ve mesane çevresindeki mikroplar direk yol ile böbreğe gelir.
Böbrek İltihapları Oluşuma Göre İkiye Ayrılır.
1-Acil Böbrek İltihapları.
Müzmin Böbrek İltihapları

Acil Böbrek İltihapları: Bir veya iki böbrekte olur. Genellikle iki taraflıdır. Böbrek cerahat ile doludur 

Belirtileri:
Sık ve Ağrılı İdrar, Üşüme ile ateş yükselmesi, Yanlarda ağrı, İdrarda mikrop ve akyuvar hücrelerinin görülmesi
Tetkikler: 1-İdrar ve kan muayeneleri yapılır.  2-Röntgen filmi ile taş olup olmadığına bakılır.
Tedavi: 1-Yatak İstirahatı 2-Sıvı alımının artırılması. 3-İdrar Kültürü yapılarak mikrobun cinsi tespit edilir ve gerekli ilaçlar verilir. 4-Tedavi tam yapılmazsa hastalık müzminleşir. 

Müzmin Böbrek İltihapları: Böbreğin uzun süren iltihaplarıdır. Böbrek harabiyeti , böbrek yetmezliği ve üreme sonuçu ölüme sebebiyet verdiğinden önemlidir. 

Belirtiler: Bazen belirti vermez yıllarca sürer. Tansiyon yüksek olabilir. İdrarda iltihap hücreleri bulunabilir. Hastalar Zayıftır, Kilo almaz çabuk yorulur. Kansızlık vardır. Üre yüksek olur.
Tedavi: Hastalığın tedavisi güçtür ve zaman alır, bu durum hastalığın seyrine ve devam süresine, böbreği bozma derecesine bağlıdır. Buna rağmen hastaların %10’u tedaviye cevap verir. Hastalık yavaş ve ilerleyicidir.
Tetkikler: Böbrek Filmleri, kan idrar tahlilleri yapılır. Ultrason ve tomografi tetkikleri yapılabilir.

3. BÖBREK KİSTLERİ:
Böbrek kistleri iki şekilde olur: Tek Kist Çoklu Kist 

Tek Kistler : Bir böbrekte ince idrarlı kese şeklinde ve içerisi sıvı dolu büyük kistlerdir. Çok defa böbreğin alt veya üst ucunda olur. Doğuştan olabildiği gibi sonradan da oluşabilir. Böbreğin süzücü kanallarının tıkanması ile oluşur.
Belirtileri : Çok defa belirti vermez. Taş vs. ameliyatlarında tesadüfen bulunur. Çok büyürse karın içine yapacağı baskı ile karın ağrıları yapar.
Teşhis : Böbrek kistlerine en iyi teşhisi ultrason ile konur. Düz böbrek filimin de fazla bir şey görülmez ilaçlı yağlı böbrek filimi nispeten bilgi verir.
Tedavi : Çok büyük kistlerde, şikayetler fazla ise ve karın içi organlarına baskı yapıyor böbrekte harabiyet meydana getiriyorsa ameliyatla çıkarılmalıdır. On zamanlardaki teknolojik gelişmeye bağlı olarak iğne ile de kist sıvısı boşaltılmaktadır. Fakat bu ikinci metot ile kistin tekrar etme ihtimali çok fazladır. Ameliyat ile kistin civarı çıkarılırsa tekrar etmez.

Çoklu Böbrek Kistleri: 3 özelliği vardır.
Doğuştan meydana gelir. İki taraflıdır. Kalıtımsal olarak devam eder. Her iki böbrekte çok sayıda ve çeşitli büyüklüklerde kistler vardır. Oluşumunda çoğunun rahim içi gelişmesi sırasında böbreğin yapı bozukluğundan ileri geldiği zannedilmektedir.

Belirtileri: Zayıflık ve zayıflama, Böbrek bölgesinde ağrı, % 50 İdrarda kanama, % 60 tansiyon yüksekliği, Baş ağrısı, ayaklarda şişme, nefes darlığı,
Tedavi:  İstirahat uygulanır. Üremi tedavisi yapılır. İltihap varsa bununla mücadele edilir. Kist için ameliyat düşünülmez. Son zamanlarda böbrek nakli ameliyatları düşünülmektedir.

4. BÖBREK DÜŞÜKLÜĞÜ:

Böbreğin normal olması gerektiği yerde olmamasıdır. Normalde nefes alıp verilirken böbrek 2- 5 cm aşağı iner. Bu değerden daha fazla aşağı inerse böbrek düşüklüğünden bahsedilir. Sebepleri 3 şekilde gerçekleşir;
Çok zayıflayanlar: Böbreğin çevresindeki yağ dokusu, darbeler, Doğuştan Böbreğin askıları uzunsa meydana gelir

Belirtiler: Her zaman belirti vermez Uzun zaman ayakta durunca ağrı oluşabilir Bulantı ve kusma olabilir. İltihap olursa buna bağlı belirtiler oluşabilir.
Tedavi: Şikayetler fazlaysa, yan etki olarak böbreğe bir tesiri olursa ameliyat düşünülür. Korselerin fazlası şüphelidir.

5. NEFRİTLER:

Böbrekte yapısal bozukluk meydana getiren iltihaplarına Nefrit denir. Adi mikropların meydana getirdiği iltihaplardan farklıdır. Böbrek dokusu bozulmuştur. Böbreğin faaliyetleri azaldığı için bununla ilgili belirtiler meydana gelir. Her iki böbreği tutar. Acil ve Müzmin olabilir.

Had (Acil) Nefritlerin Belirtileri: 

İştah atsızlık, zafiyet, Yüksek ateş, üşüme, titreme, İdrarda kanama en sık görülen belirtidir. Yüzde, göz çevresinde, bacaklarda şişme. Tansiyon yüksekliği Kalp ile ilgili şikayetler sıktır. Nefes darlığı, öksürük morarma görülür. Tansiyon yüksekliğine bağlı olarak şiddetli baş ağrısı, kusma, dalgınlık, kasılmalar oluşur. Göz damarlarında daralmalar meydana geldiğinden görme bozukluğu oluşur.

Tetkikler: 1- İdrar miktarı azalır. 2-İdrarda kanama görülür. 3-İdrarda protein miktarı fazladır.
Tedavi: İdrarda iltihap varsa uygun antibiyotik verilir. Yatak istirahatı verilir. Proteinden fakir yiyecek. (et,süt yumurta yasaklanır) Tuz kısıtlaması yapılır

Müzmin Nefritler

Her yaşta olduğu gibi en sık 30-40 yaş arasında görülür. Hiç belirti vermeden birden ortaya çıktığı gibi acil nefritten sonunda görülebilir.

Belirtileri: İdrarda Protein, Ayaklarda şişme (Vücut suyunu atamadığı için), İdrarda bol miktarda kanama

6. BÖBREK YETMEZLİĞİ
Böbrek yetmezliği oluşum mekanizması olarak da 3’e ayrılır.

1-Böbrek öncesi sebepler: Her iki böbreğe kan gelişi azalmıştır. Böylece süzme de azalır. Kan kaybı ve su kaybında olur. Kalp atımı azalmıştır. Bu durum kalp hastalıklarında olduğu gibi damar hastalıklarında da olur. 

2-Böbrek Sonrası sebepler: Her iki idrar yolunda veya dış idrar kanalında tıkanıklıklar ( Taş vs.), Prostat büyümesi İdrar yolları ve mesane sinirlerinin çalışmaması, Ameliyat sırasında her iki idrar yolunun bağlanması

3- Böbreğe Bağlı Sebepler: Arsenik, Kurşun, Fosfor, mantar yemeği, alkol gibi zehirli ve toksik maddelerin böbrek yapısını bozması
Böbreğe hiç kan gelmediğinden böbrek harap olur. 

Belirtileri: Böbrek Yetmezliği belirtileri sebebe göre değişir kalp ve kan hastalıklarından ileri geliyorsa bununla ilgili tansiyon düşmesi, nabız düşmesi gibi belirtiler verir. Terleme, çarpıntı, nefes darlığı vardır. Hiç idrar çıkarılmıyorsa idrar yolları tıkanıklığı düşünülür. Bu prostat olabildiği gibi birde taş olabilir. İdrar hiç çıkmaz veya çok az çıkar kanda üre yükselmiştir.

Tedavi: Tedavide sebebe yöneliktir. Tıkanıklık varsa bunu giderilecek sonda konur. Uygun serumlar verilerek su kaybı giderilir. Kan kaybı varsa kan verilir. İltihap varsa uygun antibiyotik ile bu kurutulur. Üreyi artıracak ve proteinden fakir, karbonhidrattan zengin diyet yemeği verilir. Çok defa hastalar iştahsızdır, bulantı ve kusma vardır. İdrar söktürücü ilaçlar verilir. Böbrek yetmezliği zamanında müdahale ve uygun tedavi ile çok defa iyileşir. Bazen de müzminleşir.

7. BÖBREK TÜMÖRLERİ:

Çok sık görülmez. Bütün tümörlerin %1 idir ve % 90 kötü huyludur. Sağ ve sol böbrekte aynı oranda görülür erkeklerde daha fazladır. 1-10 yaş ve 50-60 yaş arası daha fazladır,
Sebebi:
Belli değildir. Hormonla ilgili olduğu zannedilmektedir. Tümör ya böbrek dokusunda veya havuzcuğun olur, iyi huylu veya kötü huyludur.
İyi huylu tümörler çok defa belirti vermez, önemli değildir. Tesadüfen film veya tomografi çekilince görülür. Böyle görülen veya mikroskop ile görülen idrar kanamaları olur. Belde veya yan taraflarda ağrı vardır. Tedavide kötü huylu tümör olması ihtimaline karşı böbreğin alınması ameliyatı yapılır. Çıkan parça patolojide incelenir. Böbreğin kötü huylu tümörleri (Kanser) orijini böbrek dokusundadır.

Belirtileri:
Ağrı olmadan sebepsiz idrar kanamaları vardır bu belirti % 60-70 dir. Kan pıhtıları idrar yollarından geçerken ağrı yapar. Yanlışlıkla taş olduğu düşünülür. %10 Vakalarda karın içerisinde bir kitle şeklinde belirti verir. Zayıflama, kilo kaybı, önlenemiyor bulantı kusma gibi mide bağırsak şikayetleri. Tansiyon yüksektir. Ateş devamlı hiç düşmeyen bir ateştir. Kansızlık.
Teşhis: Düz Böbrek filmleri ilaçlı (Yağlı) Böbrek filmleri çekilir. Ultrason ve Tomografi ile teşhis teyit edilir Kanser kan yolu ile kısa sürede yayılır en sık karaciğer ve kemiklere yayılım gösterir.

DİĞER YAZILARIMIZ:
Penis Boyu Neden Önemlidir?
Genelev Gerçeği
Varikosel
Masturbasyon hakkında bilmek istedikleriniz.
Erken Boşalma ve Tedavisi
Sertleşme Sorunu ve Tedavisi
Masturbasyon Perhizi Nedir Nasıl Yapılır? Dr. Ali Hatay Perhiz Metodu
Prostat Hastalıkları ve Prostat İltihabı
Porno ve Zararları
Böbrek Hastalıkları
Böbrek ve Oruç
Tıbbi ve Dini açıdan Sünnet olmak kitabını okuyun
İdrar Damlaması ve İstibra
Gerdek Gecesi
Taş Hastalığı
Ayıca şu adresten kitaplarıma ulaşabilirsiniz:  
https://dralihatay.com.tr/kitaplarim.html

Göster
Gizle